Gemiyle Yunan Adaları

Yeni Sitemize Taşındık.

Güncel yazılarımızı 

www.gezginimgezgin.com

adresinden takip edebilirsiniz.

Gezgin: Tülay YÜCEL

Gemi ile Yunan Adaları hayallerimde yer alan bir gezi idi.  İzmir'de yaşamak, bize bavulunu toplayıp hemen gemiye binip denize açılma fırsatı ve heyecanı sağlıyor. 

ETS'nin  Çeşme çıkışlı düzenli gemi turları,  başladığı tarihten beri katılmak istediğim bir geziydi. Çeşme’de evin verandasından geminin yol alışını izlerken, kendimi o geminin içindeymiş gibi düşünürdüm. Yaz sonunda sevgili Tülin hocam bana Eylül ayında bu geziye katılmayı önerince hemen yerimizi ayırttık.

Bu yazıda amacım gezdiğimiz adaların tüm gezilecek yerlerini detaylı yazmaktan çok gemi ile gezmenin ayrıcalığını yaşatmak ve gezilen adalarda ektra tur almadan kendi rotanızı nasıl çizebileceğinizi anlatmaktır. Gemi ile gezerken adalarda en fazla 7-8  saat kadar zaman geçirebiliyorsunuz. Buralarda hangi ulaşım araçları ile bu sürede nasıl gezilebileceğini anlatmaya çalıştım. Adalarda daha uzun süre kalma durumunda yapılacaklar ayrı bir yazı konusudur. Örneğin Midilli Adası yazımda  adada üç gün kaldığımız için  gezilecek yerleri daha detaylı yazdım.

Yunan Adaları gezisi 3 veya 4 gecelik olarak düzenleniyor. Dört gecelik  ETS tur gemisi her Pazar  Çeşme'den hareket ediyor, Perşembe sabahı geri dönüyor. Fiyatları kamara türüne bağlı olarak kişi başı  199 Euro'dan başlıyor, erken alırsanız bu fiyattan penceresiz kamara bulunabiliyor. Fiyatın içerisinde  sabah kahvaltısı, açık büfe öğlen yemeği, akşam yemeği, akşam üzeri çay kahve ikramları ve günlük iki çeşit alkollü ve alkolsüz içecek bulunmaktadır. Ayrıca açık büfe yerine Alakart restoranda da ücretli yemek alma şansınız bulunmaktadır. Gemi seyir halindeyken içerisindeki  “duty free” den alışveriş imkanı da bulunmaktadır.

Her sabah farklı bir limanda uyanıp, farklı bir adayı gezmek gemi ile seyahatin en güzel yönlerinden. Akşamları da gemi yeni destinasyonlara doğru yol alırken, siz zengin sofralarda, şık masalarda  yemek keyfi yapıp, sonrası, canlı müzik dinleyebilir, değişik gösteriler izleyebilirsiniz. ETS son derece profesyonel bir ekip ile güzel bir hizmet sunmaktadır.

Adaları gezmek için profesyonel rehberlik hizmetleri verilmekte ancak bu geziler ekstra tur olarak fiyatlanmaktadır. Bizim gezimizde üç ada ve Pire Atina ekstra turlarının toplam fiyatı 200 Euro civarında idi. Bu turları satın alıp rahatça dolabilirsiniz. Biz gezgin olarak bu turlara katılmadık, tüm gezimizi kendimiz yaptık. Adaları özel olarak anlatırken kendi turlarımızdan söz edeceğim. 

Mikonos

Gemi Çeşme limanından  saat 15.00'te hareket etti.  Saat 20.00'de  Mikonos Limanı'na vardı. Limandan otobüs ile merkeze ulaştık. Yürüyerek adanın ara sokaklarında dolaştık.

Güzel restoranlar, barlar, hediyelik eşya dükkanları, güzel sevimli sokakları ile Mikonos özel bir ada. Sokaklarda dolaşıp, gecenin sonuna doğru deniz kenarında bir restoranda bir şeyler içtik. Benim için bu  gezide  memnun olmadığım tek konu Mikonos’u gündüz görememek oldu. Adanın sadece gecesini gördüğümüz için  kafamda adanın resmi oluşmadı. Aslında Mikonos gece hayatı ile ünlü bir ada. Birçok kişi için adanın sadece gece hayatını yaşamak yeterli gelebilir. Gemi sabah 6.30'da  limandan ayrıldı.

Santorini

Santorini’ye Pazartesi günü saat 13.00' te ulaştık. Daha gemide iken farklı bir ada ile karşılaştığınız belli oluyor. Karşınızda volkanik kızıl bir tepe duruyor. Kıyıda deniz kenarında bir yerleşim görünmüyor ve gemi açıkta demirliyor. Tender botlara binerek dik bir yamacın eteğine kıyıya ulaştık. Şehir tepeye kurulmuş.

Ekstra tura katılanlar otobüs ile kıyıdan ayrıldılar. Biz ise yola çıkmadan yaptığımız çalışmalar sayesinde nasıl gezeceğimizi iyi biliyorduk. Kıyıdan tepeye doğru basamaklar var. Beş yüz seksen sekiz basamaktan yürüyerek veya eşek ile çıkılabilir. Biz  adayı gezmeye bu şekilde başlamak istemedik. Tabi zamanı ve enerjisi bol olan kişiler gezinin başında ağır ağır tepeye çıkmanın zevkini yaşayabilirler.  En güzel yol teleferik ile tepeye çıkmaktı. Kişi başı 5 Euro ödeyerek teleferik ile yukarıya  Thira (Fira) köyüne ulaştık.

Teleferikten iner inmez sizi çok etkileyici bir görüntü ile karşılıyor. Yukarıdan aşağıya doğru birbiri üzerinde sıralanmış gibi duran beyaz evler ve harika bir deniz manzarası. Hemen fotoğraf makinenize sarılmak istiyorsunuz. Sabahın bu saatinde de, güneş batarken de harika fotoğraf kareleri çekebilirsiniz. Thira’nın dar beyaz sokaklarında sevimli dükkanlar, kafeler arasında keyifle yürüyüş yapabilirsiniz. Burada epey bir zaman geçirdikten sonra Santorini de mutlaka görülmesi gereken Oia köyü’ne gittik. 

Santorini deyince herkesin gözünün önüne gelen bembeyaz evleri ve mavi kiliseli  resimlerin çekildiği  Oia köyü , Thira’ya 11 kilometre uzaklıkta. Biz merkezden yerel halkın kullandığı otobüse binerek Oia’ya ulaştık. Ödediğimiz rakam ise tek gidiş sadece 1.80 Euro oldu. Oia adanın en kuzeyinde, evleri beyaz badanalı, çatısız, mavi kapılı ve mavi pencereli çok sevimli bir köy. Dar sokaklarda şık butikler ve sanat galerileri de yer almakta. Biz de dayanamayıp bu dükkanlarda ve galerilerde zaman geçirdik.

Yine de zamanımızın büyük kısmını kartpostal görüntülü volkanik adanın kayaların üzerindeki görüntüsünü izleyerek geçirdik. Thira’ya dönüş için yine aynı otobüsü kullandık. Thira’ya ulaştığımızda güneş batmak üzere idi. Güzel manzaralı bir kafede kahvemizi içerek güneşin batışını izledik. 

Kıyıya inmek için tekrar teleferiği kullandık. Bu adaya daha önce gelen bir arkadaşım deniz kenarına basamaklardan inmeyi  tercih ettiklerini ancak bu yolun yoruculuğunun yanı sıra, basamaklarda  eşeklerin pislikleri arasında yürümekte zorlandıklarını belirtmişti.

Santorini’de gezi için harcadığımız rakam teleferik 10 Euro, Otobüs için 3.60 Euro idi. Ekstra turlar sizi ayrı bir plaja veya manzaralı başka bir tepeye götürebilir. Biz ise otobüste çok zaman geçirmek yerine zamanımızı iki güzel köyde geçirmeyi tercih ettik.

Gemi saat 21.00'de Santorini'den ayrıldı. 

Rodos Adası

Gezimizin üçüncü adası Rodos adası. Adaya sabah 8.00'de ulaştı, akşam üzeri saat 17.00'ye kadar adada kaldık. Rodos en büyük adalar arasında. Rodos'ta gemi limana yanaştı ve yürüyerek limandan çıktık.  

Ekstra tura katılanlar, limandan otobusler ile uzaklaşırken bizim gibi tur almayanlar hep birlikte  yürüyerek surların içerisinde yer alan eski şehire girdik.

Eski şehir iyi korunmuş, Sövalyeler ve Osmanlı etkileri  bu bölgenin mimarisinde  görülüyor. Önce Şövalyaler Caddesinden geçerek  Büyük Üstat Sarayı'na gittik.

Tarihi boyunca  yönetim merkezi olan bina bugün müze olarak kullanılmakta. Müze giriş ücreti 5 Euro.

Eski şehirde Osmanlı yapıları arasında  iki cami Recep Paşa Cami ve Süleymaniye cami yer almaktadır. Şehir meydanında küçük güzel kafeler bölgeye renk katmış. 

Eski şehiri yürüyerek dolaştıktan sonra deniz kenarına çıktık. Burada tüm şehri ve plajları da gezdiren üstü açık gezinti trenine binerek Rodos'un yeni şehri, yerleşim alanlarını ve güzel plajlarını gezdik. Bu trene sadece kişi başı 6 Euro ödedik. Rodos'a daha uzun süre zaman ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Lindos bölgesi de görülmesi gereken yerler arasında yer almakta,  ancak merkeze altmış kilometre uzaklıkta olduğundan biz oraya zaman ayıramadık. Benim için Rodos ileride tekrar gidilip kalınacak bir ada olarak not edildi. Fethiye ve Marmaris'ten her gün kalkan gemiler ile  sadece bu adaya gezi planlanabilir. 

Pire-Atina

Son durak Pire limanı idi. Yine gemide ekstra tur olarak Atina gezisine katılmak mümkündü. Tülin hocam birden çok kez Atina'da bulunmuş, ben de yine bu yıl özel olarak Atina'da üç gecelik bir gezi yapmıştım. Pire bir liman şehri, Atina'ya yakın metro ile 15-20 dakika sürüyor. Nisan ayında Atina'dan Pire'ye gezmeye gelmiştik. Bu kez tersini yaptık.

Tüm günü Atina'da geçirmek daha keyifli olacaktı. Liman çıkışında (Hop On Hop Off) otobüsler bekliyordu. Bu otobüsler turistik şehirlerde istediğin durakta inip binerek tüm gün gezebileceğin otobüsler. Genellikle gezdiğim yerlerde harita ve toplu ulaşımı kullanırım. Bu kez zaten Atina'yı iyi bildiğimiz için otobüs ile sevdiğimiz yerlerde ineriz diye düşünerek bu otobüse bindik. Otobüse 16 Euro  ödedik, önce tüm Pire'yi gezdik sonra Atina'ya ulaştık. 

Akropol'u daha önce gördüğümüz için oraya çıkmadık. Açık otobüs ile şehri güzelce gezip en sevdiğimiz yer Monastraki Meydanı'nda otobüsten indik, Plaka'yı dolaşıp, akropol manzaralı bir tavernada  kalamar yedik, Syntagma meydanını da tekrar görmek için oraya kadar yürüyüp otobüsümüze binip Pire'ye döndük. 

Pire'ye sabah 11.00'de ulaştık ve saat 17.00'de ayrıldık. Bu gezide Atina'nın önemli ve belirli bölgelerini görmek  için yeterli bir süre sayılabilir. Bana göre Atina daha uzun sürede gezilmeli. Son yıllarda sağlanan vize kolaylıkları ve daha çok firmanın Atina'ya direkt uçuşları ile Atina'ya giden Türk turist sayısı artmış durumda. Son iki yılda Sakız Adası ve Midilli Adasında bir kaç gece kalarak Yunanistan'a adım atmıştım. Ancak Atina'yı daha detaylı gezmek istediğim için 2015 yılının Nisan ayında üç gece dört gün kalmak üzere Atina'ya gittim. Bazı gezginlerin Atina'yı sadece tarihi eserler açısından değerlendirip, fazla özelliği olmayan bir şehir, Türkiye'de çok daha fazla tarihi eser bulunuyor diye değerlendirmelerini okumuştum. Oysa her şehrin farklı açılarda  değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Atina'da Akropol, Zeus Tapınagı, Arkeoloji müzesini gezdik. Ancak bu geziler dışında sokakta yürümek, insanları incelemek, akşam bir tavernada uygun fiyatlı, lezzetli deniz ürünleri yiyerek, güzel müzik dinlemek Atina'dan güzel duygular ile ayrılmaya  yol açıyor. Nerelisin diye soran Yunanlılar, Türk olduğunuzu duyunca birkaç kelime Türkçe konuşuyor, komşu diyor veya dedelerinin atalarının Türkiye'den göçtüğünü anlatıyor. Atina'da dolaşırken Türkiye'nin batı bölgesinde dolaşıyor gibi hissediliyor. Yumuşak iklimi, insanların rahatlığı, neşesi sizi sarıyor tanıdık bir şehirde dolaşma keyfi yaratıyor.

Gemi Turunun Özellikleri

Dört gecelik gemi turu çok keyifli geçti.Öncelikle evden çıkıp 15 dakika sonra limana ulaşma şansımız vardı. Bavul toplamadan değişik yerleri görebildik.

Üç öğün yemek gemide yendiği için dolaşırken yemek için bir harcama yapmanız gerekmiyor. Sadece beğendiğimiz, manzaralı  kafelerde kahve içtik. Ekstra tur almadık, kendimiz gezdiğimiz için maliyetimiz yüksek olmadı. Çok konforlu, fazla yorulmadığımız güzel bir gezi oldu. Ayrıca gemide düzenlenen tavla turnuvasında yarı finale kaldım ve ikinci oldum. Bu başarım nedeni ile bir de madalya kazandım. Bu turnuva da  güzel bir anı oldu.

Gemi perşembe sabahı saat 07.00'de Çeşme limanına girdi. Bu  gezi de  güzel duygularla anılarımızda yerini aldı.