2015 yılının son günlerinde gezginin bu yılını değerlendirme zamanı geldi.
Yazıya 2014 yılından başlayacağım. 2014 yılında 29 Ekim
tatilinde Gürcistan Tiflis’e gitmek üzere beş arkadaşım ile biletlerimizi
aylar önceden almıştık. Bu geziden tam bir ay önce geçirdiğim trafik kazası
nedeni ile bu tarihte evde yatmak zorunda kaldım. Bu tedavi sürecinde, 2015 yılından sonra gezgin ruhum ile daha planlı ve daha çok destinasyona gitmeliyim kararını verdim.
2015 yılında ilk gezim Mart ayında Roma ile başladı.
Altı arkadaşım ile dört gece beş günlük gezimizde Roma ve Vatikan’ı gezdik.
İkinci gezim, Nisan ayında İzmir’den sadece bir saatlik uçuş ile ulaştığımız Atina gezisi idi. Baharda bu sıcak şehirde üç gece kaldık.
Üçüncü tur Eylül’ün ikinci haftası Çeşme çıkışlı dört
gece Yunan Adaları; Mikanos, Santorini, Rodos ve Atina gezisi oldu.
Sonbahardaki diğer
gezilerim ise; Ekim ayında üç arkadaş, dört gece kaldığımız Moskova ve Kasım ayında altı kişi, 8 gece kalmalı gittiğimiz Mısır Hurghada idi. 2015 yılı ilkbahar ve sonbahar mevsiminde
yapılan geziler ile üç kıtaya adım atmış oldum.
Yaz döneminde yurt dışı programı yapmayı tercih etmememin özel bir nedeni bulunmaktadır.
Yaz döneminde yurt dışı programı yapmayı tercih etmememin özel bir nedeni bulunmaktadır.
Dünyanın iklim olarak en güzel şehirlerinden birinde yaşadığımızı düşünüyorum. İzmir'de kış mevsimi ılık geçer, birçok sabah güneşli bir güne uyanırız, tabi yaz ayları sıcak ve nemli geçer, yazın üç ayı da rüzgarlı, serin, tertemiz deniz ve göz alıcı
plajları ile ünlü Çeşme’de geçiriyorum. Yaz mevsiminde başka bir deniz, güneş
tatili aramıyorum. Daha doğrusu Çeşme’den ayrılmak istemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder